Obezite tedavisinde her geçen gün yeni ve umut vaat eden yöntemler geliştiriliyor. Bu yenilikçi yöntemlerden biri olan Mide Fundus Ablasyonu (MFA), halk arasında bilinen adıyla Mide Lazeri, iştahı ve mide hacmini azaltarak kilo kaybını destekleyen ameliyatsız bir çözüm sunuyor. Ancak mide lazeri, yalnızca kilo vermede etkili bir yöntem değil; aynı zamanda diğer bariatrik tedavilerle kombinasyon halinde kullanılabilecek büyük bir potansiyele de sahip.

Bu yazıda, mide fundus ablasyonunun nasıl çalıştığını, kilo kaybını nasıl desteklediğini ve tüp mide, gastrik bypass ve hatta GLP-1 analogları gibi diğer tedavilerle nasıl entegre edilebileceğini detaylıca ele alıyoruz.

Mide fundus ablasyonu, midenin üst kısmında bulunan ve ghrelin hormonu üreten fundus adlı bölgeyi hedef alan minimal invaziv bir işlemdir. Ghrelin, beyninize "acıkma" sinyalleri gönderen bir hormondur ve seviyeleri yükseldiğinde yemek yeme isteğiniz artar.

• Ghrelin Üretiminin Baskılanması:
  Mide lazeri, fundus mukozasına lazer veya termal enerji uygulanarak ghrelin hormonu üreten hücreleri devre dışı bırakır. Bu da açlık hissini kontrol altına alır ve iştahı baskılar.
• Mide Kapasitesine Etkisi:
  Fundus bölgesinin hedef alınması, mide gerilimini ve hacmini dolaylı olarak etkiler. Bu, hastaların daha küçük porsiyonlarla doymasını ve gereksiz kalori alımından kaçınmasını sağlar.

Bu mekanizmalar sayesinde mide lazeri, cerrahi bir işlem olmadan etkili bir kilo kaybı sağlar.

1. Ameliyatsız Bir Yöntem: Cerrahi kesiler, dikişler veya anestezi gerektirmeyen bu yöntem, komplikasyon riskini minimuma indirir.
2. Hızlı ve Güvenli: İşlem genellikle 30-60 dakika sürer ve hastalar aynı gün taburcu edilebilir.
3. Midenin Yapısı Korunur: Midenin anatomik yapısını değiştirmez, bu da mide fonksiyonlarını etkileyen sorunların önüne geçer.
4. Psikolojik Rahatlık: İştahın kontrol altına alınması, diyet sürecini kolaylaştırır ve kilo verme motivasyonunu artırır.

Bu özellikler, mide lazerini hem bağımsız bir kilo verme yöntemi hem de diğer bariatrik tedaviler için güçlü bir tamamlayıcı hale getirir.

Mide fundus ablasyonu, sadece tek başına etkili bir tedavi değil, aynı zamanda diğer yöntemlerle birlikte kullanıldığında büyük bir avantaj sağlar. İşte bu kombinasyonların öne çıkan birkaç örneği:

Gastrik bypass, özellikle ileri düzey obezite vakalarında tercih edilen etkili bir bariatrik cerrahi yöntemdir. Ancak bu işlemde iştah kontrolü, bypass yapılan midenin anatomisi kadar önemli bir rol oynar.

• Mide Lazeri ile Güçlü Bir Başlangıç:
  Gastrik bypass öncesinde mide fundus ablasyonu uygulanarak ghrelin hormonunun üretimi baskılanabilir. Bu sayede: 
  • Hastalar cerrahiden önce kilo vermeye başlar.
  • Gastrik bypass sonrası iştah kontrolü daha iyi sağlanır.
  • Operasyon sonrası yeniden kilo alma riski azalır.

Bu kombinasyon, gastrik bypass prosedürünün sonuçlarını daha kalıcı hale getirme potansiyeli taşır.

Tüp mide ameliyatı sonrası bazı hastalar, fundus bölgesindeki yeniden büyüme ve ghrelin seviyelerindeki artış nedeniyle kilo alımıyla karşılaşabilir.

• Mide Lazeri ile Destek:
  Tüp mide ameliyatı sonrası mide fundus ablasyonu uygulanarak: 
  • Ghrelin üretimi yeniden baskılanabilir.
  • Tüp mide sonrası kilo kontrolü artırılabilir.
  • Hastaların uzun vadeli kilo verme hedeflerine ulaşmaları kolaylaştırılabilir.

Bu kombinasyon, tüp mide sonrası tekrar kilo alma riskini ortadan kaldırmak için umut vaat eden bir çözüm sunar.

GLP-1 analogları, son yıllarda obezite ve diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar, tokluk hissini artırır ve iştahı baskılar.

• Mide Lazeri ve GLP-1’in Gücü:
  Mide fundus ablasyonu ile GLP-1 analogları bir arada kullanıldığında: 
  • İştah kontrolü daha da güçlenir.
  • Hem hormonal hem de biyolojik mekanizmalar üzerinden sinerjik bir etki sağlanır.
  • Diyabet kontrolü ve kilo kaybı hedeflerine ulaşmak daha kolay hale gelir.

Bu kombinasyon, özellikle obezite ve insülin direnci olan hastalarda güçlü bir tedavi seçeneği olarak dikkat çekmektedir.

Mide balonu, midenin hacmini fiziksel olarak küçülterek kilo kaybını destekler. Ancak balon çıkarıldığında etkisi sona erer ve bazı hastalar yeniden kilo alabilir.

• Mide Lazeri ile Kalıcı Çözüm:
  Balon çıkarıldıktan sonra mide fundus ablasyonu uygulanarak hormonal bir destek sağlanabilir. Bu, balonun etkisini uzun vadeli hale getirir ve hastaların kalıcı kilo kaybı yaşamasına yardımcı olur.

Bilimsel çalışmalar, mide fundus ablasyonunun iştah kontrolünde ve kilo kaybında etkili olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bu yöntemin diğer bariatrik tedavilerle kombinasyon halinde kullanılması, kilo kaybının sürdürülebilirliğini artırmak için büyük bir potansiyel taşır.

Gelecekte mide lazerinin:

• Tüp mide sonrası kilo kontrolünde,
• Gastrik bypass öncesi ve sonrası iştah yönetiminde,
• GLP-1 analogları ile kombine edilerek daha kapsamlı bir tedavi planında yaygın olarak kullanılması beklenmektedir.

Mide Fundus Ablasyonu (Mide Lazeri), ameliyatsız kilo verme yöntemlerinin geleceğini şekillendiren bir yeniliktir. Hem bağımsız bir tedavi olarak etkili sonuçlar sunar hem de tüp mide, gastrik bypass ve GLP-1 analogları gibi yöntemlerle birlikte kullanılabilecek geniş bir potansiyele sahiptir.

Eğer:

• Ameliyatsız bir çözüm arıyorsanız,
• Bariatrik cerrahiden önce veya sonra destekleyici bir yöntem istiyorsanız,
• Uzun vadeli kilo kontrolü hedefliyorsanız,

Mide lazeri sizin için ideal bir seçenek olabilir.

📩 Bu yenilikçi yöntem hakkında daha fazla bilgi almak ve sağlıklı bir yaşama adım atmak için bizimle iletişime geçin!